Kahramanmaraş’ta fay zonu üzerine yapılan araştırmalar, şehrin geleceğini ciddi şekilde etkiliyor. Kop (2023) tarafından hazırlanan raporda, kent merkezinden geçen Kahramanmaraş Fay Zonu boyunca sakınım bantları oluşturuldu. Bu bantlar, genişlikleri 65 ile 500 metre arasında değişen alanlarda, Fay-1, Fay-3, Fay-4 ve Fay-7 hattı üzerinde uygulandı. Ancak bu karar, yaklaşık 4500 binayı etkileyerek şehir planlamasında büyük bir çıkmaza neden oldu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİB) tarafından Mayıs 2023’te onaylanan bu rapor, bölgedeki inşaat faaliyetlerini durdurdu. Şehir planları kilitlenirken, ciddi ekonomik kayıplar yaşandı. Bölgede yaşayanlar ve yerel iş dünyası, bu sakınım bandı kararının neden olduğu mağduriyetle karşı karşıya kaldı.
YENİ ARAŞTIRMALAR VE ÇELİŞKİLER
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, sakınım bandı kararının ardından, fay zonuna dair yeni bir araştırma başlatılması için Dr. Ramazan Demirtaş ve Osman Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Faruk Ocakoğlu‘nu görevlendirdi. Aralık 2023’te yürütülen bu paleosismolojik araştırma, Ahırdağı’nın eteğinden geçen Kahramanmaraş Fay Zonu’nun milyonlarca yıl önce aktif olduğunu, ancak 3,5 milyon yıl önce aktivitesini yitirdiğini ortaya koydu.
Araştırmanın sonuçları, Ocak 2024’te ÇŞİB’ye sunuldu. Rapor, kopukluk ve yanlış anlaşılmalarla dolu önceki çalışmaları tartışmaya açtı. Demirtaş ve Ocakoğlu tarafından yapılan detaylı incelemelerde, sakınım bandı oluşturulan fay hatlarının aslında fay olmadığını, Kuvaterner dönemi akarsu taraçaları olduğunu kanıtlandı. Aynı zamanda, Kop (2023) raporunda deprem izleri olarak tanımlanan işaretlerin, gerçekte kuzeye eğimli tabaka düzlemleri olduğu tespit edildi.
Bu yeni araştırmalar, Kahramanmaraş Fay Zonu’nun aktif olmadığına işaret ediyor. Önceki çalışmalarda ise, bölgenin güneyinden geçen Holosen fayları ile ilgili yanlış yorumlamalar yapıldığı ortaya çıktı. Ahırdağı’ndan Aksu Çayı’na kadar olan bölgedeki hatlar, sadece akarsu taraçalarının izlerini taşıyor.
RAPORLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİLER VE RESMİ SÜREÇ
Demirtaş ve Ocakoğlu’nun raporu, tüm bu bilimsel bulgulara rağmen ÇŞİB tarafından henüz onaylanmadı. Bakanlık, farklı bir araştırma yapılması gerektiğine karar verdi ve üçüncü bir rapor hazırlatıldı. Prof. Dr. Sözbilir tarafından yürütülen bu çalışma, daha önceki bulguları doğrulamak için ek incelemeler içeriyor.
Yeni rapor için yaşlandırma testleri yapmak üzere örnekler önce Japonya’ya gönderildi, ancak Japonya’daki laboratuvarlar tarafından testler gerçekleştirilemedi. Bunun üzerine numuneler İngiltere’ye yönlendirildi. Bu süreç, araştırmanın tamamlanmasını geciktirdi ve şehirdeki belirsizliği daha da artırdı.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve ÇŞİB Fen Kurulu tarafından yakından denetlenen üçüncü raporun onay süreci devam ediyor. Ancak şehir halkı ve yerel iş dünyası, bu belirsizlikten büyük ölçüde etkilenmiş durumda. Sakınım bandı kararı, kentteki 4500 binanın geleceğini belirsiz hale getiriyor. Özellikle bu alanlarda yapılacak herhangi bir inşaat veya yenileme çalışması, rapor sonuçlanana kadar askıda kalmış durumda.
EKONOMİK MAĞDURİYET VE GELECEK
Sakınım bandı kararının etkilediği 4500 bina arasında hem konutlar hem de ticari yapılar bulunuyor. Bu karar, şehrin ekonomik dinamiklerini ciddi şekilde zorladı. Yatırımcılar ve yerel halk, inşaat projelerine başlayamıyor. Ayrıca, bu belirsizlik nedeniyle emlak piyasasında durgunluk yaşanıyor. Kentin büyük bir bölümü, ekonomik anlamda sıkışmış durumda.
Uzmanlar, üçüncü raporun sonuçlarının kritik olduğunu belirtiyor. Eğer rapor, önceki iki çalışmanın bulgularını doğrularsa, sakınım bandı kararının yeniden değerlendirilmesi gündeme gelecek. Ancak bu süreç uzadıkça, bölgedeki ekonomik zorluklar da derinleşiyor.
Kahramanmaraş halkı, belirsizlikten kurtulmak ve şehir planlamasının yeniden düzenlenmesini bekliyor. Ancak sürecin ne zaman tamamlanacağı henüz net değil. Bu da, şehrin geleceğini belirsiz bir noktada bırakıyor.
Haberlimon.com