Türkiye ekonomisi, yüksek faiz oranları ve enflasyonla mücadele ederken kritik bir eşikte bulunuyor. Finans uzmanı Iris Cibre’nin X hesabında yaptığı açıklamalar, faiz indirimi beklentilerini ve olası sonuçlarını detaylandırıyor. İşte bu kapsamlı değerlendirme ışığında, faiz politikalarının ekonomiye etkisi.
“UZUN SÜRE YÜKSEK FAİZ ENFLASYONU ARTIRIR”
Türkiye’de politika faizi şu an %50 seviyesinde. Ticari borçlanma maliyetleri ise %63 oranında. Uzmanlara göre, uzun süre yüksek finansman maliyetleri enflasyonu artırabilir. Bu durum, amacının tersine etki yaratarak ekonomik dengeleri bozabilir. Yabancı yatırımcılar, yüksek faizden kazanç sağladıktan sonra ülkeyi terk ediyor. Bu durum, milli servetin dışarıya akmasına neden oluyor.
“ENFLASYON HALA YÜKSEK”
Öte yandan, enflasyon hala %3 aylık seviyenin altına inmedi. Ekim ayında yıllık enflasyon %25 düşecek olsa da vatandaşın alım gücünde hissedilir bir iyileşme olmayacak. Faiz indirimi, döviz talebini artırabilir. Bu talep, yaklaşık 60 milyar dolar seviyesinde olabilir. Bu yüzden, faiz indirimi konusunda temkinli olunmalı.
“AZAR AZAR İNDİRİMLE DENGE SAĞLANABİLİR”
Cibre’ye göre, en iyi çözüm faiz oranlarını azar azar indirerek %40 seviyesine çekmek olabilir. Böylece, faiz hem yüksek kalır hem de yabancının getirisi azalır. Ekonomi yönetimi, şirketleri vergilendirerek doğru adımlar atabilir. Ancak, halkın vergilere olan güveni sağlanmalı ve fırsatçılarla mücadele edilmelidir. Bu şekilde, enflasyonla daha güçlü bir savaş verilebilir.
TOPLUMSAL MUTABAKAT ŞART
Halk, vergi yükünün adil dağıtıldığını görmeli. Fırsatçılar ve vergi kaçaklarına karşı mücadele edilmeli. Ancak bu şekilde toplumsal mutabakat sağlanabilir ve enflasyonla daha güçlü savaşılabilir. Aksi takdirde, ekonomik sorunların çözümü zorlaşır.
HaberLimon.com